Başbakan Yıldırım'dan bu kez Kobanê'ye tehdit!
ANKARA (DİHA) - Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, işgal ettiği Cerablus bölgesindeki savaşı Kobanê'ye taşıma imasında bulundu. Yıldırım, "Terör eylemleri Fırat'ın doğusunda da gereğini yaparız" diyerek Kürtleri tehdit etti.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında konuştu. Yıldırım bu kez Rojava'yı Kuzey'de yükselen direniş üzerinden tehdit etti.
AKP'nin icraatlarını anlatan ve eğitimde büyük bir proje başlattıklarını savunan Yıldırım, "Alçak terör örgütleriyle amansız mücadele ederken bir yandan da dünyaya parmak ısırtacak büyük projeler yapıyoruz, hizmete alıyoruz. Dünyanın en büyük havalimanı, en geniş köprüsü, en uzun tünelleri, Türkiye'ye bunlar yakışır" iddiasında bulundu. İnsan Hakları ihlallerinin rapor edilmesini, "Türkiye'yi şikayet etmek" olarak gören Yıldırım, "Türkiye'ye kapı kapı dolanıp bu asil milleti yabancılara şikayet etmek yakışmaz" diyerek insan hakları kurumlarına mesaj verdi.
AKP'nin Kürdistan'daki yöneticilerine yönelik eylemlere de değinen Yıldırım, "buna karşı pabuç bırakmayacaklarını" söyledi. Yıldırım, "AKP Türkiye'yi bütün bu terör örgütlerinden temizlemek için, hükümetimiz tüm kararlılığıyla olayların üzerine gidecek" sözleriyle savaşı derinleştirme imasında bulundu.
Konuşmasında, Çillerin 90'lı yıllarda yaptığı söylemleri anımsatan Yıldırım, "Değerli kardeşlerim ne doğunun ne güneydoğunun ne de 780 bin kilometre kare vatan toprağının hiçbir karışını bu alçak terör örgütlerine bırakacak değiliz" diyen Yıldırım, "Vatandaşlarımızın yurdun her köşesine seyahat etmesini sağlayıncaya kadar, güvenlik endişesi taşımayacağına kadar bu operasyonlar devam edecektir. Operasyonlar öylesine devam ediyor ki girilemeyen inlerine girildi, yuvaları dağıtıldı. Bunca hırçınca davranmalarının arkasındaki neden de budur" iddiasında bulundu.
OHAL sürecinde yaşananlara ilişkin getirilen eleştirileri kabul etmeyen ve "Sabah akşam mağduriyet üzerinden kafa karıştırmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz'un asıl mağduru şehitlerimizin aileleridir, gazilerimizdir, istiklali, istikbali tehdit edilen 79 milyon vatan evladıdır" diyen Yıldırım, CHP'ye yüklendi: "Eğer siz bütün bunları bir kenara bırakıp yüzde 1'i bile bulmayan tasfiye edilenleri dilinize dolarsanız bunun iyi niyetle, insafla hiçbir alakasız olamaz. Bu tutum, bu söylem, bilerek yada bilmeyerek FETÖ'ye destektir. CHP 17 Aralık 2013'ten sonra FETÖ'ye destek vererek zaten büyük bir yanlışı yapmıştır."
CHP'nin FETÖ ile yerel seçimlerde ortak kampanya yaptığını savunan Yıldırım, "Hatırlayın yerel seçimler vardı. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kampanya yaptım. O bacılar, o ağabeyler CHP ile kol kola kendilerini parçalarcasına nasıl da kampanya yaptılar, şahidim" dedi. "FETÖ konusunda CHP'nin faturası çok şişkindir" sözleriyle CHP'ye mesaj vererek, "şimdi pişkin pişkin mağdur edebiyatı yapacağına ülkeyi uçurumdan döndüren Yenikapı ruhuna sahip çıkın. Zaman mağdur edebiyatı yapma zamanı değil, hesap sorma zamanıdır" dedi.
PKK'nin yaptığı eylemlere de değinen ve artan savaşa rağmen güvende olduklarını söyleyen Yıldırım, "Bütün bunlara rağmen bölge insanımızın geleceğe dair umudu, devlete güveni günden güne artarak devam ediyor. Can havliyle nereye, nasıl saldıracaklarını bilmiyorlar. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Bu saldırılar destek alamadıkları bölge halkına inanın ki gözdağı niteliğindedir. Fakat her şey boş, kendi kazdıkları çukurda boğuldular, boğulmaya devam edecekler. Bölge halkı bu hainlerin planını her zaman bozdu, bozmaya devam edecek" diye konuştu.
Irak ve Suriye üzerinden yürüyen tartışmalara da değinen Yıldırım, şunları söyledi: "Suriye ve Irak'ta askerlerimiz var. Türkiye içinde olduğu gibi sınır ötesinde de terörle mücadelemiz titizlikle devam ediyor. Fırat Kalkanı operasyonu devam ediyor. Suriye ve Irak'ta köşeye sıkışan DEAŞ, Türkiye'ye saldırmakta. Bu örgütle yürüttüğümüz mücadele onları köşeye sıkıştırdı.
Şu an itibariyle bin kilometre karelik alanda tam anlamıyla güvenliği sağladık. Bölgedeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağladık ayrıca terör örgütlerinin sızmak suretiyle intihar eylemi yapmalarına büyük önlem aldık. Fırat'ın batısı diyoruz ama eğer terör eylemleri Fırat'ın doğusunda da devam ederse orası için de gereğini yaparız. 911 kilometre Suriye ile bizim hududumuz var. 911 kilometre hududun her karışını güvenli hale getirmek bizim görevimiz."
Yıldırım, Kürtlere karşı savaşı derinleştirme konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onun için kimse bize Kürtlere karşı operasyon çekiliyor safsatasını anlatmasın. Türkiye'nin Kürtler için ne yaptığını Kobane'ye gidin bakın. Bir günde tehdit altında topraklarımıza geçen, Akçakale'ye akın eden kardeşlerimize bağrını açan Türkiye'dir.
ABD'de maalesef seçim kampanyası var. Seçimlere az kaldı ama sayın Clinton televizyon programında çıktı açıkça Kürtleri terör örgütlerini silah dağıtarak destekleyeceğini söyledi. Bu ne anlama geliyor? ABD bizim müttefikimiz değil mi? NATO'da müttefikimiz değil mi? Silahla desteklemek ne demek oluyor? Bu şu anlama geliyor, zaten uzun süreden beri PKK'nın uzantısı PYD ve YPG'ye silah vererek sözde DEAŞ'la mücadele ediyor. Dünyanın neresinde olursa olsun bir terör örgütüyle başka bir terör örgütüyle mücadele etmek ne kadar ahlakidir? Bizim bu konudaki endişelerimizin ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Herkes emin olsun ki biz ülkemizin birliğini, beraberliğini, toprak bütünlüğünü, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini savunmak için hiç kimsenin iradesine ihtiyacımız yoktur."
(kk/sd)
