Irak ile Türkiye arasında 'işgalci' krizi büyüyor

ANKARA (DİHA) - Irak Parlamentosu'nun dün aldığı karar ile Türkiye'nin Irak'taki askeri varlığını "işgalcilik" olarak tanımlaması üzerine başlayan kriz derinleşiyor.
Kriz nedeniyle Irak'ın Ankara Büyükelçisi Hişam Ali Ekber İbrahim el-Alevi, Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Irak'ın Ankara Büyükelçiliğine alınan karar doğrultusunda nota verileceği belirtilirken, Irak'ın aldığı kararlar arasında da Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliğinin uyarılması gibi kararlar vardı.
Türkiye'nin daha önce de iki ülke arasında krize neden olan Irak'taki Başika Askeri üssü bu kez Irak Parlamentosunda alınan bir karara konu oldu. Türkiye'nin ağırlıklı olarak Suriye ve Irak'taki Kürtlere yönelik bir kez daha uzattığı, "Sınır ötesi Operasyon" tezkeresinin hedefi olan ülkelerden biri olan Irak, aldığı kararla Türkiye'nin mevcut askerinin de "işgalci" konumda olduğunu kararlaştırdı.
"Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi'nin çağrılıp nota verilmesi, Türk güçlerinin "işgalci güçler" olarak sayılması ve Irak topraklarından çıkarılması için gerekenlerin yapılması, Türk güçlerinin Irak'a girmesini talep edenler hakkında yargıya başvurulması, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının kınanması ve kabul edilmediğinin açıklanması, Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkilerin gözden geçirilmesi, Türk güçlerinin ülkeden çıkarılması için hükümetin BMGK ve BM'ye acilen başvurması, hükümetin ayrıca ülkenin egemenliğinin korunması için siyasi ve diplomatik yollara başvurulması, konularını içeren karar sonrasında Türkiye'de harekete geçti.
Daha önce Başika Kampı iki ülke arasında krize neden olmuş ve Irak hükümeti sert şekilde Türkiye'yi uyarmıştı. Aralık 2015 tarihinde Başika'ya asker sevk etmeye çalışan Türkiye'ye sert tepki gösteren Irak Hükümeti o dönemde BM nezdinde girişimlerde bulunmuş, Türkiye daha sonra resmi kaynaklar üzerinden yaydığı, "Irak'a asker gönderildi" haberlerini yalanlamıştı.
Hatta geçen sene Musul'un DAİŞ'ten temizlenmesine yönelik hamlenin Türkiye'nin tutumu nedeniyle ertelendiği ifade edilmişti. Türkiye bu kez de Musul operasyonu öncesinde bölge dengelerine oynarken, Kürtlerin, Şii Arapların operasyonda yer almaması yönünde beyanlarda bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ekim'de TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmada, "Musul'a yapılacak bir operasyonun Telaferi de etkileyeceğini hatırlatmak isterim. Musul'un DAEŞ'ten kurtulabileceğine inanıyoruz. Türkiye olarak masanın dışında kalamayız. Diğerlerinin böyle bir sınırı yok. Ama onlar orada sonuç belirlemek istiyor, biz buna seyirci kalamayız. Bunun kararını da burası verecek. Türkiye olarak kendi sınırlarımız içerisinde huzur ve güven içerisinde yaşamak istiyorsak, bu doğrultuda ilerlemek zorundayız" sözleriyle sürece müdahale ettiklerinin işaretini vermişti.
(kk/pu)