Yıldırım: Yeni kültürel soykırım planı devrede
ANKARA (DİHA) - Öğretmenlerin görevden alınmasını "Eğitim alanına kayyım ataması" olarak nitelendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, "Bu uğursuz rolü Memur Sen oynuyor. Yeni bir kültürel soykırım planı devreye konulmuştur" dedi.
Kürtlere yönelik saldırılara her gün bir yenisi eklenirken, en son kamudaki Kürt emekçiler tasfiye edilmeye başlandı. Yerlerine daha çok asker ve polis eşlerinin atanacağına ilişkin bilgiler gelirken, özellikle bu görevden almalara ilişkin AKP'nin yandaş sendikası Memur Sen'e yönelik ciddi tepkiler var.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, özellikle kamudaki tasfiye politikasının, bir yıldan fazla bir süredir, Kürdistan'da yürütülen "saldırı konseptinin bir parçası" olduğunu belirterek, "Binali Yıldırım, AKP'nin topyekun savaş ilan ettiğini açıklamıştı. Bu topyekûn savaşın sadece askeri boyutunun olmayacağı; siyasi, ekonomik, kültürel, psikolojik bir savaş olduğunu anlamak mümkün. Görevden almalar da bunun sonuçlarıdır" diye konuştu. Kürtlerin en fazla saldırıya uğrayan toplumsal kesim olduğuna işaret eden Yıldırım, bununla birlikte demokratikleşmeyi isteyen onun mücadelesini veren herkes saldırı altında olduğuna işaret etti. Saldırı politikasının da esas olarak Kürt sorunundan kaynaklandığına işaret eden Yıldırım, "Kürt sorunu Türkiye'nin en temel sorunu olmaya devam ediyor. Kürt sorunu demokrasi sorunuyla eşdeğer olarak ele alabiliriz" diye konuştu.
‘Yeni asimilasyon hamlesi devreye konuldu’
AKP'nin Kürt sorununu, "demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözmeye kesinlikle niyetinin" olmadığına işaret eden Yıldırım, çözümsüzlüğe dayalı AKP zihniyetinin olduğu her yerde de, "ilkesiz, ahlaksız, hukuksuz insan haklarına aykırı uygulamaların" devrede olduğunu söyledi. Yıldırım, "Kürtler ve demokrasi güçleri yeniden hedeftedir. Esas olarak bu saldırının merkezi Kürdistan'dır. Görevden alınanların yüzde 99'u Kürt yurtsever demokrat öğretmenlerdir. Gelişen yeni dönemle birlikte, Kürtlerin toplumsal siyasal talepleri hedefleniyor. Yakın dönemde atanan kayyımlar, geliştirilen memur tasfiyeleri, içeride gelişen askeri saldırılar, savaş; bu yetmiyormuş, bu saldırıları sınırlar dışına taşıyarak Rojava işgal girişimleri... Görevden almaları da bütün bunlardan bağımsız ele alamayız" diye konuştu. "Savaşla, saldırı ile yakıp yıkmayla bastırmadığı yerlerde, yeniden bir işgal harekatı ve asimilasyon politikaları devreye sokuluyor" diyen Yıldırım, "Öğretmenlerin görevden alınması AKP'nin yeni bir asimilasyon hamlesini devreye soktuğunu bize gösteriyor" şeklinde konuştu.
Açığa alınanların yerine kimler alınacak?
"Açığa alınan öğretmenlerin yerine kimler alınacak, buna ilişkin nasıl bir hazırlık var?" sorusunu yönelten Yıldırım, bu konuda ellerinde ciddi bilgiler olduğunu söyledi. Yıldırım, bu konuda şunları dile getirdi, "Örneğin kamudaki Gülen Cemaati ciddi oranda tasfiye edildi. Kamu ve toplumdaki kurumsal ve örgütsel etkinliği kırıldı. Son 15 yılda Kürdistan tümüyle bunlara terk edilmişti. Kürdistan bunların yürüttüğü siyasi soykırım alanına dönüşmüştü. Cemaat bunun üzerinde devlette etkili hale geldi. Böylesi bir tasfiyeden sonra devlet cephesinde bir boşluk yaşandı. AKP'nin bu boşluğu doldurmak için birçok cemaatle görüştüğünü biliyoruz. Dini argümanları kullanarak, bu kültürel soykırımı en iyi kim yapabilir diye bir arayış içinde olduğunu biliyoruz. Devletin yeniden bunlara pay edildiğini biliyoruz.
Memur Sen kültürel soykırımın yeni merkezi
Biliyorsunuz yakın döneme kadar atama yapmak isteyen, sürgün olmaktan korkan, devlet kademesinde yükselmek isteyenlerin başvurduğu adres gülen cemaatiydi. Şimdi bunun tasfiye olmasıyla birlikte bu boşluk Memur-Sen üzerinden dolduruluyor. Açığa alınanların listeleri Memur-Sen tarafından hazırlandı. Atamaların başvurularının da, bunlar üzerinden yapıldığını biliyoruz. Bir yandan bir sendika veya bir kurum hedefleniyor, devlet onun yerine başkasını öne çıkarıyor. Demokrasi güçlerinin ve Kürtlerin örgütlendiği sendika KESK'tir. KESK hedeflenirken, özellikle Kürdistan'da Memur Sen'e rol verilmiş durumda. Toplumsal kültürel alan hedeflenmeye çalışıyor. Memur Sen'in şuanda Kürdistan'da gelişebilecek toplumsal refleksi kırmak için sinsice rol üstlendiğini biliyoruz. Direnişi bölmek için, bir kısım öğretmenleri oradan koparmak için arayışları var. Bölgede Cemaat kurumlarının faaliyetleri deşifre olmuştu. Tepki almaya başlamıştı, niyetleri ve amaçları görülmüştü. Kültürel soykırım çalışmalarını herkes biliyordu. Ama Memur Sen'in oynadığı bu rol yeterince bilinmiyor. Memur Sen, AKP'nin sendikal alanı, MHP'nin örgütlenme sahasıdır. Kültürel soykırımın yeni merkezi ve alanı durumdadır."
‘AKP her alana kayyım atıyor’
Özellikle görevden alınacak öğretmenlerin meşruiyetlerinin de olmayacağını belirten ve bu öğretmenleri "birer kayyıma" benzeten Yıldırım, "Belediyelere atanan kayyımların meşruiyetleri ne ise atanacak olan öğretmenlerin de meşruiyeti odur. Sadece kayyım atama meselesi belediyelerle sınırlı değil. AKP toplumun her alanına kayyım atamaya çalışıyor. Bunların (atanacak öğretmenlerin) kayyımlardan farkı yoktur. Görevden alınan Kürt öğretmenlerin yerine Türk İslamcı ideolojiyi benimseyen öğretmenler atanacak. Bir yandan asgari işgal, öte yandan kültürel işgal harekatı devreye konulacak. Çocukları hedefleyecek yeni bir asimilasyon harekatıdır. Bu aynen cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünde uygulanan Şark Islahat Planının günümüze uyarlanmasıdır. Biz Memur Sen'in bu kirli ve hayırsız rolünün farkındayız, halkımızın da bunu bilmesi lazım" diye konuştu. Yıldırım, bu Türk kültürel soykırım politikalarına karşı gereken tavrın konulması çağrısını da yaptı.
(kk)