Minbic zaferi kadınlara umut oldu
ANKARA (DİHA) – Hergün yaşam alanları daraltılan, sahte demokrasi güreşi arasında üzerleri baskı daha da katmerleşen Türkiyeli kadınlara, Minbic Özgürlüğü sırasında YPJ'li kadınların gösterdiği mücadele ve kara çarşaflı kadınların özgürlüğe ilk adımı attıklarında verdikleri görüntüler umut oldu. Ankaralı kadınlar, "Onlar bize ne olmasını gösterdiler, Minbic'li kadıların mücadelesi bize motivasyon oldu. Buradan bize bunu gösteren kadınlara selam olsun" açıklamasında bulundu.
1 Haziran’da başlayan Minbic operasyonu kente adım adım ilerleyen özgürlük savaşçıları, sadece bir kenti özgürleştirmekle kalmadı aynı zamanda dünyanın dört bir tarafında bulunan herkese ve özellikle kadınlara da umut oldu. Özellikle YPJ'li savaşçılarının dünyanın korkulu rüyası haline gelen DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratarak, esir alınan ve kara peçeler altında tutsak edilen kadınları özgürleştirdikleri fotoğrafları kadınları gelecek adına özgürlük coşkusuyla coşturdu. YPJ'nin mücadelesiyle ‘Kadın Baharı’nın’ ayak izlerinini Rojava Devrimi, Kobane ve Şengal’de tanık olduklarına işaret eden kadınlar duygularını anlattı.
Ankara'lı kadınlarda gelen görüntülerden ve verilen mücadeleden duydukları memnuniyetle özgürlük savaşçısı kadınlar ile asaretten kurtulan kadınlara selam gönderdi.
Elif Cabalak, Minbic özgürlüğü ile savaşçıların tarafından halklara özgürlük getirmesinin ayrı bir anlam taşıdığını belirterek, yaşananların özsavunmanın gerekliliğini gösterdiğini ifade etti. Kadınların savaşın en ön saflarında yer alarak devrime öncülük etmesinin de çok kıymetli olduğu vurgulayan Cabalak, YPJ'nin kadına ilişkin anlatılanları da, yerle bir ettiğini belirterek, "Çünkü bunca yıl bize anlatılan düşünceler yanlışmış, bize yalan söylemişler” dedi.
YPJ’li bir kadınla karaçarşaflı bir kadının sarıldığı fotoğrafın muazzam bir görüntü olduğuğu ve tüm dünyanın gündemine oturduğuna işaret eden Cabalak, “Aslında bu fotoğraflarla şunu gördük, örgütlü bir gücün kazanımının neler getirebileceğini gösteriyor. Minbic çok lokal bir alan olabilir ancak her şey bir su damlasının düşmesi ile başlıyor ve daha sonra göl oluşuyor. Bence kadınların mücadelesini de böyle tartışmamız lazım” diye konuştu.
Cabalak, “Türkiye bakacak olursak, günlerdir demokrasi adı altında tamamen insanların özgürlük alanına saldırıyorlar. Minbic devrimi buradaki kadınlar için de muazzam bir motivasyon örneği oldu. Sadece Türkiye değil dünya üzerindeki kadınlar için cok geniş bir özgürlük alanının açılacağını düşünüyorum” dedi.
YPJ’li kadınlara ankaradan selam gönderen Cabalak son olarak şunları ekledi;
“Kimi bir tane buğday taşır, kimi çuvalla taşır. Biz bir buğday taşıdık onlar bir çuval taşıdılar. Ben onlara yürekten sevgilerimi yolluyorum. Çok kıymetlidirler biz bugün sokakta bir erkeğe tokat atmasını minbicli gerilla kadınlardan öğrendik. Ya da tacize cevap verilmesini onlardan öğrendik. Kadınlara selam söylemek yetmez, ama onlar adına kentlerde daha çok örgütlenerek cevap olmak gerekir. Kadınların Minbic’li kadınların cesaretiyle öz savunmasını gerçekleştirmesi gerekiyor. Onların mücadelesini selamlıyorum iyi ki varlar.”
Yaşanan devrimi sınıfsız bir mücadele olarak tanımlayan Burcu Ateş ise, “Özgürlük ve zaferin birlikte oluşturduğu bir devrim bu. Kadınların ortaklaştığı bir durum görüyorsun ve ben çok etkilendim. Bu kadar umutsuzluğun içinde orada bir devrim oluyor insan umutlanıyor ve güç alıyor. Bu kadar zor şartlarda kazanım oluyorsa bizlerde mücadele ederek zafer elde edebiliriz. Orada somut bir kazanım görüyoruz ve umutluyuz” diye konuştu.
Minbic Devrimi’nde savaşan kadınlara selam gönderen Ateş, “Onlar içimde bir tohum oldu buradan onlara en içten selamlarımı gönderiyorum” dedi.
Saadet Sönmez ise Minbic Zaferini kadınlara adanmış bir devrim olarak gördüğünü belirterek, “Türkiye siyasetinde kadın hareketinin özgürleşme tezahürünü biz oradan aldık. Kadınların çarşafları yakması tutsaklığın bittiğini özgürlüğe yeni bir adım atıldığını gösteriyor. Bizler hep beyaz yazmalar ve güvercinlerle özgürlüğü simgeledik ama artık çarşaf yakan ve renga renk elbiselerinin açığa çıkartan kadınlar özgürlük sembolümüz oldu. Kendi kıyafeti ve bedeni üzerinden de özgürleşmeyi görüyoruz” diye konuştu.
Sönmez, “Kürt kadınları tarih yazıyor, bu orayla sınırlı kalacak gibi değil. Analık, yoldaşlık, tanrıçalık dışında onu da aşan kadının özgürlüğünü kapsayan mücadele örneğini aldık, buradan kadınlara selam olsun” dedi.
Yaşanılan devrim sürecinde kadınların mücadelesinin öne çıktığı belirten Gözde Çağrı ise, “Sigara içen karaçarşaflı kadının fotoğrafından sonra aklıma şu dizeler geldi. Sizi kurtarmaya gelen kadınların kurşunları ile mındar olan kadınlar ardından yak bir sigara..." dedi. Çağrı, görüntelere işaret ederek, “ Çok duygulandım. Kadının ne olması gerektiğini bize Rojava’lı kadınlar gösterdi. Buradaki mücadele asıl hatlarını kaybediyor gibi ama orada asıl devrimin nasıl olacağını gördük. Orda olmak istedim. O anlara tanık olmak isterdim” dedi.
(sdt/kk)