DİHA - Dicle Haber Ajansı

İSTANBUL (DİHA) - Ramazan Bayramı'na bir gün kalırken, gözler bir kez daha halk pazarlarına çevrildi. Pazarlarda kuru bir karabalıklık olsa da, tezgahların büyük bölümü sabah kurulduğu gibi bozulmadan toplanıyor. Pazar esnafı satışların düşüklüğünden halk ise, alım gücünden dertli. Hem pazarcı hem de alıcı, hükümetin iç ve dış savaş siyasetinin ekonomiye etkisini dile getirdi.

Ramazan Bayramı öncesi halk pazarlarında yaşanan yoğunluk bu yıl cılız geçiyor. Pazarın en ucuz tezgahını arayan yurttaşların bir kısmı eli boş dönerken, bir kısmı ise eldeki listenin yarısıyla dönmek zorunda kalıyor. Pazarcılar kuru karabalıktan şikayetçi olurken, halk alım gücünün düştüğünü ifade ediyor. Pazar esnafı fiyatların geçen yılla aynı olduğunu ileri sürse de, alım gücündeki düşüşten kaynaklı bazı tezgahlar siftahsız toplanıyor.

'Saray'dan kafasını çıkarsın'

Pazarda ikinci el elbise satan Seçil Genç, yurttaşların 15 liralık elbiseleri bile almakta çekindiğini belirterek, "Akşama tenceremize ne koyacağız diye düşünüyor. Çocuk bir meyve istiyor annesi onu döve döve uzaklaştırıyor, pazarın ortasında. Ben o çocuğun tokat yediğini görünce Tayyip Erdoğan'ın yerine utanıyorum" diyerek AKP'nin ekonomi politikalarını eleştirdi. Erdoğan'a "kafasını Saray'dan çıkarsın baksın" diye seslene Genç, "Millete yüksekten bakıyor ama bir gün düşer, o günler de çok yakın" diye konuştu.

'Pazarda durgunluk var'

Haftada dört gün değişik mahallelerde tezgah açan Sakin Tufan isimli esnaf da, fiyatlarda ciddi bir değişim olamasa da insanların alım gücünün önceki yıllara göre düştüğünü ve pazarlarda bir durgunluk yaşandığını dile getirdi. Son birkaç ay işlerin kötü gittiğini ifade eden Tufan, "Sabah 06.30'da açtım tezgahı ama birkaç kilo bile satabilmiş değilim. Bakırköy ya da başka bir yerde açmak pek bir şey değiştirmiyor. Ama mecbur açıyoruz. Yapacak başka bir şeyim yok" dedi.

'Savaş ekonomiyi vurdu'

Umut Işık isimli pazarcı da "Güneydoğu'da büyük bir savaş var. Bu savaşın etkileri artık hissedilir oldu. Siyasiler bu olay bizi o kadar etkilemez diye hesaplamıştı. Halbuki, insanlar göç etti şehirler boşaltıldı. Bu hem bizi ekonomik hem de psikolojik olarak etkiliyor" diye ifade etti.
Yaşadıkları ekonomik zorlukları da aktaran Işık, geçen sene üç kişiyle işe yetiştiremediklerini ama bu yıl tek başına tezgahta durduğunu belirtti.

'Alım gücü oldukça düşük'

Pazarda manav tezgahı işleten Şahin Kılınç da, bombalar, Rusya ilişkileri, Suriye'deki savaş, Balkanlar ve Avrupa ile yaşanan diplomatik ilişkilere dikkat çekerek, yansımaların ekonomiye etkilerini dile getirdi: "İşler gerçekten düşük. Ekonomik kriz mi var, nedir? Ama insanların alım gücü oldukça düşük. Geçen seneye göre satışlarımız da düştü. İki üç aydır durum bu."

Uğur Çağlayan isimli yurttaş da, pazarda umduğunu bulamayanlardan biri. Çağlayan, yaşanan siyasi istikrarsızlık ve çatışmalı sürecin ekonomik olarak kendilerini etkilediğini ifade etti. Emekli Semra Gezgin de, pazarda karşılaştığı durumu, "Geçen seneye göre daha pahalı" diye şikayetçi.

Pazarda ayakkabı tezgahı açan Necmettin Güngördü de, "15 -20 liraya ayakkabı verdiğimizde çok buluyorlar. Eskisi gibi değil gelirlerimiz. 100-150 lira harcadığımızda 600 lira civarında kazanıyorduk. Şu an biz o paraları hayal olarak görüyoruz. Son bir buçuk yıldır durum bu. Millet 'Ben bin 300 TL asgari ücret alıyorum 20 liralık ayakkabı giyemiyorum' diyor" diyerek sıkıntısını özetledi.

'Canlı bomba endişesi var'

80 yaşında olan ve pazarda giysi tezgahı olan Abbas Yiğit ise, pazarda son dönemlerde "canlı bomba" endişesi yaşandığını söyledi: "Can güvenliği yok. Geçenlerde de 'canlı bomba var' dediler herkes kaçtı evine gitti. Böyle bir şey olur mu? Böyle yaşantı olmaz. Ben 80 yaşındayım böyle bir devlet görmedim."

(mk-yak/yk/sd)