DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kültür Sanat

Karacadağ'da 'Zılgıtın Sesi' yankılanıyor

 
6 Nisan
09:02 2016

URFA (DİHA) - Karacadağ'daki lale bahçesinde "Zılgıtın Sesi" adlı fotoğraf sergisi açan Gül Ertunan, "Zılgıt kadının çığlığı, gücü demek. Kadınlar ölümde de, zaferde de, düğünde de zılgıt çeker. Bu coğrafyada ölüm de, düğün de, zafer de eksik olmaz. Kadının dilinden de zılgıt eksik olmaz. Zılgıt bir haykırıştır, isyandır. Kadınların zılgıtı hiç susmayacak" dedi.

Urfa'nın Siverek ilçesine bağlı Otilî (Otlu) Mahallesi'nde ters lale bahçesindeki şövalyelerin üzerinde açılan Kürt kadını ve çocuklarını konu alan "Zılgıtın Sesi" fotoğraf sergisi 4'üncü gününde gezilmeye devam ediliyor. Bu ayın 10'una kadar gezilebilecek olan serginin fotoğraf sanatçıları olan Gül Ertunan ve Sedat Kıran, çalışmalarının 6 aylık bir emeğin ürünü olduğunu söyledi. Serginin Kürt kadınının çığlığı niteliği taşıdığını dile getiren Ertunan, bölge kadınını fotoğraflamanın zor ama çok zevkli olduğunu belirtti.

İmc usulü hazırlandı

Öğretmenliğin yanında fotoğrafçılık yaptığını ifade eden Ertunan, fotoğrafa her zaman ilgisinin olduğunu, hem fotoğraf çekmek için hem de sergiyi açmak için en güzel coğrafyanın Kürdistan olduğunu söyledi. Ertunan, sergiye hazırlık aşamasında fotoğraflara konu olan mahallelilerle birlikte çalıştıklarını ifade ederek, hiçbir kurumdan maddi destek almadan, mahallelilerle imc usulü sergiyi hazır hale getirdiklerini dile getirdi.

Hem sorunlarını hem üretkenliklerini yansıtmak

Asıl amaçlarının Kürt kadınının yaşadığı sorunlara dikkat çekerken, üretkenliğini yansıtmak olduğunu söyleyen Ertunan, şunları kaydetti: "Kürdistanlı kadınların sorunlarına dikkat çekmek için fotoğrafın gücünü kullanarak bu sorunları anlatmak istedik. Bölgenin kadın sorununu tartışma ve çözüm alanına taşımak istedik. Siyasi erklerin burada yaşayan insanları sosyal, sanatsal etkinlikten mahrum bıraktığına dikkat çekmek istedik. Sanatseveri, basını, siyasetçisi sergi aracılığı ile köylünün ayağına gelsin istedik. Çünkü fotoğraflarımıza konu olan bu kadın ve çocukların gerçekliği o topraklarda duruyor. Herkesin gelip bu gerçeği onların yaşadığı topraklarda görmesini istedik. Bir amacımız daha vardı, burada yaşayan insanlar herhangi bir sanatsal faaliyetle karşılaşmamışlardı, onları sanatla buluşturmak. Aslında hiç de yabancısı değillerdi. Çünkü o fotoğraftaki konu kendileriydi."

Çocuk gelinlere dikkat çekmek

Kadınları fotoğraflamak için köyleri gezdiklerini ve görüştükleri her kadının birbirine benzer sorunları olduğunu söyleyen Ertunan, "Çocuk yaşta evliliklere şahit olduk. Çocuk gelinleri simgeleyen bebekler yapıp, fotoğraflarımızın altına astık. Bölgedeki çocuk gelinlere dikkat çekmek istedik. Bu bebekleri köydeki kadınlarla birlikte yaptık. Birçoğu da çocuk yaşta evlenmişti" diyerek, farkındalık oluşturmak istediklerini anlattı.

'Zılgıt başkaldırıdır'

Ertunan, kadının yoksulluğu, savaşı, şiddeti en çok hisseden olduğu gibi mücadeleyi ve direnişi de en iyi bilenin kadın olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: "Zılgıt, Kürdistan coğrafyasında kadınla bütünleşmiş. Zılgıt kadının çığlığı demek. Zılgıt kadının gücü demek. Kadınlar ölümde de, zaferde de, düğünde de zılgıt çeker. Bu coğrafyada ölüm de, düğün de, zafer de eksik olmaz. Kadının dilinden de zılgıt eksik olmaz. Ne savaş bitiyor, ne de yoksulluk. Kadının zılgıtı yankılanmaktadır bu nedenle. Zılgıt bir haykırıştır, kulaktan kulağa ulaşılması gereken. Kadınların zılgıtı hiç susmayacaktır. Kadının kendisine dayatılan sisteme karşı zılgıt bir başkaldırıdır. Kadının zılgıtı bir isyandır aslında" diyerek, serginin adına nasıl karar verdiklerini vurguladı.

'Kadın doğa gibidir'

Kadının doğa gibi üretken olduğunu ve sürekli yenilendiğini söyleyen Ertunan, "Sergiyi doğada açmak istedik, çünkü bu bölgenin kadını doğa ile bir bütündür. Kadın, sanat, doğa birbirinden ayrı düşünülemez. Ancak kadında doğa gibi sistem tarafından katledilmek isteniyor. Çocuk yaşta evliliklerle, kadın katliamlarıyla sistemsel bir şekilde yok edilmek isteniyor. Doğaya baktığımızda yine yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya" dedi.

(adö/mç/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR