İşverenden çağrı: Ankara'yı topyekûn ret
DİYARBAKIR (DİHA) - Sokağa çıkma yasakları ekonomiyi dibe çekti. Esnafın kepenk kapattığı, fabrikaların ise durduğu Diyarbakır'dan seslenen GÜNGİAD Başkanı Hakan Akbal, "Ankara'ya heyet göndermenin bir anlamı yok. Bölgeye yapılacak her yardım, yaşanan vahşeti meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Hibeyi, sadakayı, bağışı, teşviki, krediyi topyekûn reddedip kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrenmeliyiz" dedi.
AKP iktidarının Kürdistan'da 7 Haziran seçimlerinin ardından başlattığı kuşatmayla birlikte ekonomi durma noktasına geldi. Sokağa çıkma yasaklarından ve devlet güçlerinin saldırılardan esnaf iş yapamaz, fabrikalar ise durma noktasına geldi. Özellikle Sur'a yönelik kuşatmayla birlikte ilçe esnafının yüzde 90'ı dükkânlarını kapatmak zorunda kaldı. İş hacminin yanı sıra kentte ekonomide yüzde 25 oranında düşüşü yaşandı. Diyarbakır'da bulunan iş çevreleri, AKP iktidarının Kürdistan'da başlattığı savaşla birlikte ekonomide yaşanan gerilemeyi değerlendirdi.
Kanserli hastayı aspirinle oyalamak
Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal, şu anda bölgede derin bir travmanın yaşandığını belirterek, vergi, teşvik, banka, kredi gibi şeylerin "kanserli hastayı aspirinle oyalamaktan" öte bir anlam ifade edemeyeceğinin altını çizdi. Akbal, savaş ortamlarında ekonomiyi tartışmanın "teferruat" olduğunu söyledi.
Büyük felaket yaşanıyor
Bundan sonra Sur'da ve Diyarbakır'da eski ticari hareketliliği beklemenin mümkün olmayacağını ve Suriçi'nin önemli bir ekonomi merkezi olan Hasan Paşa Hanı'nı eski günlerdeki gibi canlı göremeyeceklerini ifade eden Akbal, "Büyük bir felaket yaşanıyor. Bu felaket üzerine hesaplar yapıldığı için yaşamaya devam edeceğiz de. Bu yaşananlar bizi en az 10 sene geriye attı. İflas edenleri, işini kaybedenleri, kapatılan işletmeleri, kaçıp gidenleri sayıp dökmenin bir anlamı yok. Diyarbakır hiç kimseden ulufe beklemeden, kendi ayakları üzerinde doğrulmaya çalışmalıdır" dedi.
'Ankara yardımı vahşeti meşrulaştırır'
Akbal, bölgedeki işverenlere yaşanan ekonomi tahribat için Ankara'ya gitmeme çağrısında bulunarak, "Ankara'ya heyet göndermenin bir anlamı yok. Bölgeye yapılacak her yardım, yaşanan vahşeti meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Hibeyi, sadakayı, bağışı, teşviki, krediyi topyekûn reddedip kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrenmeliyiz. Kendi gücümüzle ayağa kalkmayı öğrendiğimizde, yürümenin de, koşmanın da yollarını bulacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
Sur'da 3 bin işletme kapatıldı
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (DTSO) Ahmet Sayar, çok ağır ekonomik ve insani bir sorunla karşı karşıya olduklarına dikkat çekerek, bu ağır tablonun meydana gelmesinin temel sebebinin son dönemlerde yaşanan ortamdan kaynaklandığını belirtti. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı "Master Eylem Planı"na değinen Sayar, paketin 5'nci maddesi ekonomi ile ilgili olduğunu fakat ekonomiyle ilgili içeriğinin net olarak belirtilmediğini aktardı. Bölgede çok ağır ekonomik tahribatın olduğunun altını çizen Sayar, Sur ilçesinde 3 bin işletmenin kapandığını ve 10 bin üzerinde kişinin kendi işinden olduğunu söyledi.
Yüzde 50 iş kaybı var
Diyarbakır genelinde bir ekonomi durgunluğun yaşandığını belirten Sayar, şöyle dedi: "Yüzde 50'lere varan bir iş kaybı var. Sur, Diyarbakır'ın kalbi konumunda bir ilçedir. Hem turizm işletmeleri hem hizmet sektörü artı birçok sektörün merkezidir. Dolayısıyla milyarları aşan bir ekonomi kayıplardan bahsetmek mümkündür. Ağır bir ekonomik tablo ile karşı karşıyayız. Buna dair net rakamlar ilerleyen süreçte ortaya çıkacaktır."
(az-svd/dm/rp)
